Evliliğin sona ermesinin en önemli sonucu genellikle velayet ve nafakaya ilişkin hükümleridir. Nitekim taraflar çocuklarından ayrılmak istemediğinden çocuklarının velayetlerini almak ve çocuklar için nafaka istemektedir. Dava açıldıktan sonra boşanma davası süreci başlar ve dava sonunda hakim çocuğun üstün yararını korumaya yönelik olarak birçok farklı kriteri göz önünde bulundurarak çocuğun velayetini hangi tarafa vereceğini belirlemektedir.
Velayet konusu boşanmanın doğal bir sonucu olup velayet hakkı sizde değilse çocuğun velayetini almak için açılacak olan bir velayet davası söz konusu olmaktadır. Velayet davasına alanında uzman, aile hukuku anlamında deneyime sahip ve bu alana yoğunlaşan içtihatlara hakim olan Ankara Velayet Avukatı bakmaktadır. Bu tür velayet davası ile çocuğun yaşına, gelişimine, sosyal ve ekonomik durumuna ve sair birçok etkene bakarak uygun bir strateji oluşturulmalıdır. Alanında uzman bir Ankara Velayet Avukatı yardımıyla sürecin yürütülmesi çocuğun velayetinin alınması açısından önemli bir husustur.
Velayet davasında dava açılış gideri ortalama 3.000 TL civarında olup davaya bakacak olan Ankara Velayet Avukatı için ödenecek miktarda özel hususlara, kişisel etkenlere ve tarafların ekonomik durumuna göre değişmekle birlikte ortalama 40.000 TL ile 80.000 TL arasında değişmektedir.
Velayet davalarında yetkili ve görevli mahkeme, çocuğun nüfusa kayıtlı ikametgahının bulunduğu yerdeki Aile Mahkemeleridir.
Tarafların ileri sürdükleri hususları inceleyen hakim, velayetin verileceği tarafı belirlerken çocuğun üstün yararını önde tutmaktadır. Üstün yarar konusunda değerlendirme yapılırken tarafların sosyal ve kişisel durumlarına, çocuğu hangi şartlarda büyüteceklerine, tarafların maddi gücüne, çocuk için psikolojik gelişimde hangi tarafın daha uygun olduğuna, tarafların çalıştıkları işe ve çocuğa ayıracakları zamana gibi birçok etkeni göz önünde bulundurmakla birlikte genellikle büyük bir kusur bulunmaması durumunda çocuğu anneden ayırmama konusunda uzman görüşlerine önem vermektedir. Sonuç olarak çocuğun yararına olanlar ile zararına olan konuları geniş olarak değerlendirmek suretiyle takdir yetkisinin ağır bastığı tarafa çocuğun velayeti verilmektedir.
Tarafların maddi durumu velayet davasında bir etken olmakla birlikte tek etken değildir. Yani bir tarafın maddi durumu çok kötü olduğundan velayetin ona verilmemesi gibi bir sonuç çıkarılamaz. Durumu kötü olan hatta hiçbir geliri olmayan anneye velayetin verilmesi olası bir durumdur. Kaldı ki çocuğun sağlıklı bir ortamda büyüyebilmesinin yegane şartı da maddi imkanlar değildir. Ayrıca anne, çocuğun psikolojik gelişimi açısından önemli bir faktör olup 5-6 yaşından küçük çocukların velayetleri istisnai durumlar mevcut değilse diğer etkenlere bakılmaksızın anneye verilmektedir. Yargıtay kararları ışığında bakacak olursak 6-7 yaşından itibaren çocuğun üstün yararı söz konusu olduğunda velayetin babaya verilmesi uygun görülmekle birlikte ilk 5-6 yaşına kadar anneye verilmektedir.
Bu tür davalarda konu çocuğun hangi taraf ile birlikte yaşayacağı olduğundan belli yaşta olan çocuklara kalmak istediği tarafın hangi taraf olduğu sorulmaktadır. Kanunlarımız ile yaş kesin olarak belirtilmemiş olmakla Yargıtay uygulamaları ışığında 8 yaş ve üzeri çocuklar idrak çağında sayıldığından bu yaşı aşkın çocuklara hangi tarafla kalmak istediği sorulmaktadır.
Çocuğunuzun velayetini almak için dava açmak ve süreci bu alanda yeterli deneyim ve uzmanlığa sahip olan Ankara Velayet Avukatı ile yürütmek istiyorsanız Av. Akın Özbey Hukuk & Danışmanlık ofisimizle 0537 932 50 50 numaralı hattımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.